Duygular enerjilerdir, bedene şok dalgasıyla gelirler. Kelimelerle tanımlayamadığımız bir şeyler hissederiz, fakat bunların tanıdığımız bir ismi, cismi yoktur. Kelime dağarcığımız yetmez o anda olanları anlatmaya.

Bazen de duygular donar, bedende bir uyuşukluk yaratır. Hiçbir şey hissetmediğimizi düşünürüz. ‘Ne hissediyorsun?’ sorusuna ‘Hiiiiç’ diye cevap vermemizin nedeni budur.

Bir duyguyu fiziksel olarak hissetmek ve ona bir isim vermek için yavaşlamamız gerekir. Bedenini yeni keşfeden biri gibi her bir noktasına dikkatlice odağı getirmek duyguyu veya hisleri bulmak için iyi bir yöntemdir.

Şok dalgasıyla gelen bir veya daha çok duyguyu adeta koskoca bir arazide altın arar gibi her bir noktasından dikkat dedektörünü geçirerek taramak ve özellikle hislerin yoğun olduğu yerleri fark etmek duyguları bulmanın en iyi yolu.

Bedendeki duyguları farkındalığınıza getirmek için aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz.

  1. Etrafımızdaki hareketlilik dikkat dağıtıcıdır. Bu nedenle hareketin daha az olduğu bir alana gitmek işe yarayabilir.
  2. İçeriye dikkati getirebilmek için kişi önce dışarısının güvenli olduğuna emin olmak ister. Sinir sistemini rahatlatmak için güvende olduğun bilgisini ona gönder, etrafına sanki orayı ilk kez görüyormuş gibi bak. O anın gerçekliğini görme duyun ile beynine ilet.
  3. Olduğun ortamdaki kokuları, şekilleri, renkleri ve sesleri fark et. Aynı zamanda bedeninin ağırlığı ve ağzındaki tatları da hisset.
  4. Bedenini ve etrafını 5 duyun ile fark ettikten sonra duyguna getirebilirsin artık dikkatini. Bedensel hisleri tanımla, midemde burkulma, ağrı, boğazımda gıcık vs.
  5. Duygular bedendeki hislerin senin tarafından yorumlanmasıdır. Şu anki beden hislerini nasıl yorumluyorsun; üzgün, tatsız, yorgun, kızgın. İçinden nasıl geliyorsa isimlendir.

Duygularını ve bedeninde neler olduğunu fark etmek için en basit ve etkili yollardan biri ellerini ve ayaklarını hissetmektir. Ayakların yerdeyse yerle temasını fark et, ellerini, parmak uçlarını hareket ettir ve bunun etkisini gözlemle. Çok basit, anında farkındalığın bedenine gelecek. Beyninde en çok yer kaplayan organımız ellerimiz. Ellerinle yaptığın veya dokunduğun şeyler beyninde çok büyük bir kısımda algılanıyor. Ellerini bedeninde dolaştırmak, hislerin yoğun olduğu yerlerde gezdirmek, hislerin az olduğu yerlere dokunmak tüm bedendeki hisleri arttırmak için birebir bir yöntem. Beyni sakinleştiriyor.

Duyguları bulamamak imkansızdır, sadece doğru yere bakmıyorsunuzdur. Doğru yere bakmamanıza sebep olan şey ise dikkatinizin başka bir yerde olmasıdır.

Yukarıda bahsettiğim çok basit birkaç yöntemi kullanarak dikkatinizi duygunun yoğun olduğu yere doğru getirmek çok kolaylaşır.

Duyguları bastırmak imkansızdır, çünkü duygu bir enerji. Bastırdığınız ancak davranışlarınız olur. Davranışlarınızı kontrol etmeye çalışmanız enerjinizi, duyguyu deneyimlemek ve altında yatan ihtiyaçları fark etmek yerine davranışlarınızda değişiklik yapmak için kullandığınızı gösterir. Bu da sizi bir miktar daha yorar. Çünkü içinizden geçen bir şeyi söylememek veya yapmamak içeride bir basınç yaratacaktır.

Duyguları fark etmeye ve isimlendirmeye başladığınızda ise bu enerji ve baskı azalacak, ihtiyacınıza daha da yakınlaşabileceksiniz. Bu bir fizik kuralı gibi düşünülebilir, stres azalır, akış artar. Duygunun olmadığını düşünmek, bir nehirde tersine yüzmek gibidir, oysa ki duygunun varlığını kabul edip ‘Ben şu anda çok üzgünüm’ demek kendini o nehrin akışına bırakmak gibidir. Gerginliği azaltır.

Lütfen hatırlayın, duygu bir enerjidir ve akmaya ihtiyacı vardır.

Onu durdurmaya çalışmak boşa kürek çekmenin gibi enerjini boşa harcamak ve daha da yorulmak anlamına gelir.

Sadece dikkatini bedenine ve etrafındaki gerçekliğe getirmenin duygularını hissedebilme üzerindeki etkisi çok büyüktür.

Hatta araştırmalar şunu artık net olarak söylüyor; zihin-beden bağlantısı zayıf olan kişilerin yani duygularını bedeninde görmezden gelen, engelleyen veya baskılamaya çalışan kişilerin sağlığının bozulma ihtimali daha yüksektir.

Hem ilişkisel hem duygusal hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını korumak için duygularınla bağlantıda olmak ve onların gelip geçmesine izin vermek elzem derecede önemlidir.